Ana içeriğe atla

6- İlgi Bakışı ve G-20 Zirvesindeki Analizleri II


Son yazıda göz bölgesine bakmanın ilgi ve dikkatli dinleme manasına geldiğini belirtmiştim.
Bu yazıda ise daha çok yapılan hatalar üzerinden aktarım yapacağım. Eğer taraflardan biri muhatabının kaş altı ve dudak arasındaki bölgeye bakıyor ve muhatap ise konuşana bakmıyorsa burada algı bakmayanın üst konumda (değerli) olduğu anlamına gelir. 

Fotoğraflarda da görüldüğü üzere siyasetçilerin danışmanları devlet başkanlarının gözlerinin içine bakıp konuşurken onlar gözleri ile farklı bir yere bakmaktadırlar.

Bazen dikkatle dinlediğimizi göstermek için başı hafif yana eğeriz ve o şeklide dinleriz. Bu durumda dikkat edilmesi gereken bu eğmenin abartıya kaçmaması gerekir.

Bu tarz, başın konumunun abartı şekilde eğilmesi kişiyi daha zayıf ve güvensiz görünmesine neden olmaktadır.

Kaş altı ve dudak arasına bakılan İlgi bakışında da abartı bir durum ortaya çıkarsa bu defa dışarıdaki  algı hayranlık algısı olacaktır.



Mimik konusunda ise karşımızdaki kişiyi dinlerken özellikle yönetici konumda iseniz kontrol etmeniz faydalı olacaktır. Bu kontrol etme işlemi aşağıdaki 2 fotoğraftaki Merkel gibi konuşma sırasında mimik değişimi şeklinde değil daha orta düzeyde duygunun ifade edilmesi şeklinde olması gerekmektedir.


İletişimde insanları dikkatle dinlemek önemli olsa da bazen gerek sürenin uzaması gerekse konunun kişinin dikkatini çekmemesi gerekse de kişinin yorgun olması nedeniyle başın konumu kendini bambaşka bir pozisyonda bulunabilmektedir. 


Bu tarz bir dinleyiciye bir şeyler anlatamayacağımız için aktarım yaparken eğer başın konumu birden fazla kişide bu  fotoğraftaki gibi ise konuyu kısa kesmekte fayda vardır. Siz yaptığınız sunumlarda enerjik ve güzel bir sunum yapıyorsunuzdur eminim ama yine de bu tarz bir dinleyici kitlesi ile karşılaşırsanız diye bu bilgiyi vermek istedim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

3- Küçümseme ( Kendini üstün görme )

Dikkat ederseniz küçümseme ve kendini üstün görme kavramları arasında mantıksal olarak bir fark yok. Ama gidip bir arkadaşınıza "insanları küçük görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki ile "kendini üstün görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki farklı olacaktır. Bunun nedeni zihnimiz ve egomuz sürekli karşıyı suçlu-hatalı görme eğilimdedir. Bu nedenle "insanları küçük görüyorsun" kavramı dendiğinde zihin insanlardaki hatalara odaklanıp neden küçük görüldüğümü realize etme çabasına girerken "kendini üstün görüyorsun da" suçu kendinde aramak hoşuna gitmediği için rahatsız olur. Bu nedenle küçümseme kavramını kullanıp devam edeyim.  Blog'un ilk yazısında Kate Middleton ın tablosundaki ağız şeklinden örnek verip açıklamak istiyorum. insan yüzüne orta kısmından hayali bir dik çizgi çektiğimizde çok büyük oranda mimikler sağ ve sol da ayna görüntüsü oluşturur yani eşit ifade söz konusudur. Küçümseme davranışında ise genellikle sağ dudak...

4- İletişimdeki En Önemli Unsur...

İletişim ve yönetim konusunda dünyada bilinen önemli isimlerden biri olan Peter F. Drucker derki: "İletişimdeki en önemli unsur, söylenmeyenleri duymaktır." Hiç kendi başınıza oturup -Acaba insanlar üzerinde nasıl bir etki uyandırıyorum? -İş arkadaşlarımın söylediklerine inanmam gerekiyor mu? -Bana bağlı olan ekibim dediklerimi anlıyor mu? -"Hmm aslında Ahmet Bey ben anlatırken farklı birşeylerle ilgileniyordu benle göz teması kurmadı, Ayşe hanım ise biraz ukala bir tavırla dinledi sanki" bu tarz soruların cevaplarını sormaktan ziyade o anı değerlendirerek zihnimizde anın canlandığını ve  o anı değerlendirip cevap verdiğinizi farkettiniz sanırım. Sözsüz iletişimdeki sessiz işaretler altta yatan duyguları, korku, dürüstlük, hayal kırıklığı, ilgisizlik gibi bir çok duyguyu açığa çıkartabilir. Bu nedenle ofisimizde yeni işe başlayan biri hakkında ilk yarım saat içinde bir kanı oluştururuz ve o kişi ile yakın arkadaş olup olamayacağımızı daha ilk anl...

2- İletişim Sırasında Beden Dili Açısından Yapılan 10 Hata

Bir çoğumuz kendimizi iletişim konusunda çok yetenekli görürüz ama çok basit hatalar bu yeteneğimizi örtbas eder. İletişim sırasında gerek iş yoğunluğu gerek zihinsel yoğunluk nedeniyle gözden kaçırdığımız 10 hatadan kısaca bahsedecek olursam; 1-      Göz Temasından Kaçmak: İletişim halinde  iken karşımızdaki kişi ile göz temasından kaçmak, zayıflık ve kişinin kendine olan güven sorununu işaret eder.  (Doğudaki şehirlerde karşı cins ile göz teması çok fazla kurulmaz. Göz teması flört algısı oluşturduğu için doğudaki illerde daha dikkatli davranmak gerekir.) Bu nedenle göz teması kurmak hem kişinin kendine olan güvenini hem de iletişimde samimiyetin göstergesidir. 2-      Kambur Oturmak: Koltuk ya da sandalyede otururken veya ayakta iken kambur şeklinde durmak kişide yorgunluk ve bıkkınlık algısı oluşturur. Ayrıca kendine güvenmeyen kişilerin duruş şeklidir. Bu nedenle dik durmak bizi dinamik ve kendine güvenen biri ola...