Ana içeriğe atla

3- Küçümseme ( Kendini üstün görme )

Dikkat ederseniz küçümseme ve kendini üstün görme kavramları arasında mantıksal olarak bir fark yok. Ama gidip bir arkadaşınıza "insanları küçük görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki ile "kendini üstün görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki farklı olacaktır. Bunun nedeni zihnimiz ve egomuz sürekli karşıyı suçlu-hatalı görme eğilimdedir. Bu nedenle "insanları küçük görüyorsun" kavramı dendiğinde zihin insanlardaki hatalara odaklanıp neden küçük görüldüğümü realize etme çabasına girerken "kendini üstün görüyorsun da" suçu kendinde aramak hoşuna gitmediği için rahatsız olur. Bu nedenle küçümseme kavramını kullanıp devam edeyim.
 Blog'un ilk yazısında Kate Middleton ın tablosundaki ağız şeklinden örnek verip açıklamak istiyorum.


insan yüzüne orta kısmından hayali bir dik çizgi çektiğimizde çok büyük oranda mimikler sağ ve sol da ayna görüntüsü oluşturur yani eşit ifade söz konusudur. Küçümseme davranışında ise genellikle sağ dudak kısmı kulaga doğru gerilerek (tebessüm yada gülerken olduğu gibi) hafif yukarı kalkar. Bu davranış küçümseme davranışıdır. Dudağın hareketlendiği bölgede gözü kısmak  ifadeyi daha güçlendirecektir. ( Hele birde "hıh" diye ses çıkmışsa değmeyin keyfine ) 


İfade her ne kadar dudak hareketi ile anlaşılsa da bazen dil ile de küçümseme yapılabilmektedir. Ağız içerisinden dudağın sağ üst kısmına dilin hareketlenmesi ve o bölgede dilin baskın bir şekilde içten şişkinlik yapması aynı manaya gelmektedir.
İsveç milli futbol takım kaptanı Boşnak asıllı futbolcu İbrahimovic ile yapılan röportajda muhabir Messi mi Ronaldo mu daha iyi sorusunda Messi diyor ve onun yeteneğinin doğal olduğunu ifade ettikten sonra Ronaldo hakkında konuştuktan sonra dudağa dikkat ederseniz dil ile birlikte yapılan küçümseme davranışı daha net görülecektir. 


Yazımın başında da belirttiğim gibi, küçümseme aynı zamanda kendini üstün görme davranışı olduğu için ve bu üstünlük egosal bir durum olduğu için, mümkün olduğunca dikkat etmekte fayda var. Ego'nun girdiği her davranış diğer egoları rahatsız edeceği için mümkün olduğunda uzaklaşmak bize daha sağlıklı bir iletişim sağlayacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

4- İletişimdeki En Önemli Unsur...

İletişim ve yönetim konusunda dünyada bilinen önemli isimlerden biri olan Peter F. Drucker derki: "İletişimdeki en önemli unsur, söylenmeyenleri duymaktır." Hiç kendi başınıza oturup -Acaba insanlar üzerinde nasıl bir etki uyandırıyorum? -İş arkadaşlarımın söylediklerine inanmam gerekiyor mu? -Bana bağlı olan ekibim dediklerimi anlıyor mu? -"Hmm aslında Ahmet Bey ben anlatırken farklı birşeylerle ilgileniyordu benle göz teması kurmadı, Ayşe hanım ise biraz ukala bir tavırla dinledi sanki" bu tarz soruların cevaplarını sormaktan ziyade o anı değerlendirerek zihnimizde anın canlandığını ve  o anı değerlendirip cevap verdiğinizi farkettiniz sanırım. Sözsüz iletişimdeki sessiz işaretler altta yatan duyguları, korku, dürüstlük, hayal kırıklığı, ilgisizlik gibi bir çok duyguyu açığa çıkartabilir. Bu nedenle ofisimizde yeni işe başlayan biri hakkında ilk yarım saat içinde bir kanı oluştururuz ve o kişi ile yakın arkadaş olup olamayacağımızı daha ilk anl...

2- İletişim Sırasında Beden Dili Açısından Yapılan 10 Hata

Bir çoğumuz kendimizi iletişim konusunda çok yetenekli görürüz ama çok basit hatalar bu yeteneğimizi örtbas eder. İletişim sırasında gerek iş yoğunluğu gerek zihinsel yoğunluk nedeniyle gözden kaçırdığımız 10 hatadan kısaca bahsedecek olursam; 1-      Göz Temasından Kaçmak: İletişim halinde  iken karşımızdaki kişi ile göz temasından kaçmak, zayıflık ve kişinin kendine olan güven sorununu işaret eder.  (Doğudaki şehirlerde karşı cins ile göz teması çok fazla kurulmaz. Göz teması flört algısı oluşturduğu için doğudaki illerde daha dikkatli davranmak gerekir.) Bu nedenle göz teması kurmak hem kişinin kendine olan güvenini hem de iletişimde samimiyetin göstergesidir. 2-      Kambur Oturmak: Koltuk ya da sandalyede otururken veya ayakta iken kambur şeklinde durmak kişide yorgunluk ve bıkkınlık algısı oluşturur. Ayrıca kendine güvenmeyen kişilerin duruş şeklidir. Bu nedenle dik durmak bizi dinamik ve kendine güvenen biri ola...