Ana içeriğe atla

15- Başbakan İran'da

     Son günlerin en çok konuşulan konulardan biri de (bu ara o kadar çok ki hangisi diyecek olursanız tabi ki) Başbakan ve Türkiye heyetinin İran ziyaretinde Ayetullah Hamanei ile görüşmesindeki oturuş şekli.
     Oturma konumları ve siyaset deyince aklıma ilk gelen israil ile yaşadığımız Ayalon krizi. Ahmet Oğuz Çelikkol'un ağırlanma şekli o zamanki şartlarda kabul edilemez bulunmuş ve ülkeler arası ilişki ciddi anlanda gerilmişti. bahsettiğim iki resme bakacak olursak
  
     Birincide yani Çelikkol'un fotoğrafında zorla yapılan baskı var ve bu baskı ile kontrol etme çabası var. Ama ikinci resme bakarsak baskı uygulamadan ip gibi dizilerek boyun eğme var. kendi kanaatimi söylemem gerekirse birinci resim kabul edilemez ama ikinci resim hiç kabul edilemez. Üstelik ilk resimde sayın Çelikkol da bu durumdan rahatsızlık belirtisi var ve boyun eğmeye karşı bir tavır varken ikinci resimde devletin başbakanı, istihbarat birim başkanı ve bakanlar sorunsuzca otoriteye boyun eğiyor. Ya hocam sende çok yüklendin diyenler illaki vardır ama eğer sonuna kadar analizi ve yazıyı okurlarsa sanırım hak vereceklerdir. 

 

 


 
     Görüldüğü üzere farklı zamanlarda çekilmiş üç farklı fotoya baktığımızda Başbakanın duruşu aynı. ve geri kalan devlet erkanının da farklı fotolardaki duruşu aynı. sanki bir büyük otorite var ve karşısına geçilmiş herkes sorguya çekiliyor yada hesap verecek gibi. O alışıldık sert ve ben ne dersem o tavırlı Tayyib Erdoğan duruşundan eser yok. Ortamın oturma konumu belli her gelen devlet erkanının karşılanması bu şekilde oluyor ama bu durumda nasıl olur da kendimizi daha güçlü yada etkin gösterebiliriz diyebilirsiniz. Bu durumda yine aynı ortamda ağırlanan Rusya ekibine bakarsak bu sorunun cevabını sanırım vermiş oluruz.

 
     Görüldüğü üzere Rutinin bir eli koltuğun başlığında iken diğerini bacağının üstüne koyup bir nevi kolları açar gibi yapıp alan genişletmiş. Bu duruş ortama daha hakim bir imaj çizer. Ortamın kralı kimse onun yeleleri daha çok yer kaplar.  Ayrıca dikkat ederseniz Putin kendinden çok emin bir lider gibi oturuyor.
     Konuşma sırasında muhataba bakmak yada bakmamak iletişim çeşidi bakımından önemlidir. Kim daha büyük ve önemli ise genellikle onun göz teması daha az olur. 2 fotoğraf öncesinde Başbakan, Hamanei ile konuşurken Hamanei'nin yüzüne bakmıyor ama Hamanei yönüne ve aşağı doğru baktığı için burada duygusal bir beklentiden bahsetmek söz konusudur. Aşağıdaki fotoda ise Putin görülüyor. İki fotoğraf arasındaki farklı sanırım çok daha net görüyorsunuz. Putin Hamanei konuşurken yüzüne yada o yönde bakmak yerine faklı bir bölgeye bakarak hakimiyetini kuruyor. 

 
     Putin'le birlikte gelen Rusya ekibi bakacak olursak, onlarda oturma konumu olarak tek sıra lakin önemli bir fark var bunlar askeri düzen de değil. Görüldüğü üzere ayakların bir kısmı biraz ileri çıkmış bazıları bacaklarını olması gerekenden daha fazla açarak ortamdaki Hamanei otoritesini kırmış.


     Şimdi siz hocam bu kadar büyütmeyin İran bizim kardeş ülkemiz bizimkiler saygısından dolayı bu şekilde deyip kendinizi buna inandırabilirsiniz. 16 Temmuz 2013 te İran konsolosluktaki özel arşivlerimiz Türkiye'ye gönderildiği sırada belgeleri taşıyan kamyon 48 saat ortadan kayboldu ve hala Türk yetkililer o 48 saatte ne olduğu konusunda açıklama yapamıyor. Yine geçtiğimiz sene İran'lı kadın ajanlarla ilgili birçok haber yapıldı. Tüm bu haberleri geçelim Ayetullah Hamenei nin resmi sitesinde Erdoğan'la yaptığı son görüşmesi ile ilgili haberin başlığı aynen şu şekilde "Erdoğan ‘İran İkinci Evim’ Derken, Ayetullah Hamenei İlişkilerde Ciddiyet İstedi !" tıklayın )
Malesef sadece bu başlık bile Türkiye ekibinin durumunu özetler nitelikte...




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

3- Küçümseme ( Kendini üstün görme )

Dikkat ederseniz küçümseme ve kendini üstün görme kavramları arasında mantıksal olarak bir fark yok. Ama gidip bir arkadaşınıza "insanları küçük görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki ile "kendini üstün görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki farklı olacaktır. Bunun nedeni zihnimiz ve egomuz sürekli karşıyı suçlu-hatalı görme eğilimdedir. Bu nedenle "insanları küçük görüyorsun" kavramı dendiğinde zihin insanlardaki hatalara odaklanıp neden küçük görüldüğümü realize etme çabasına girerken "kendini üstün görüyorsun da" suçu kendinde aramak hoşuna gitmediği için rahatsız olur. Bu nedenle küçümseme kavramını kullanıp devam edeyim.  Blog'un ilk yazısında Kate Middleton ın tablosundaki ağız şeklinden örnek verip açıklamak istiyorum. insan yüzüne orta kısmından hayali bir dik çizgi çektiğimizde çok büyük oranda mimikler sağ ve sol da ayna görüntüsü oluşturur yani eşit ifade söz konusudur. Küçümseme davranışında ise genellikle sağ dudak...

4- İletişimdeki En Önemli Unsur...

İletişim ve yönetim konusunda dünyada bilinen önemli isimlerden biri olan Peter F. Drucker derki: "İletişimdeki en önemli unsur, söylenmeyenleri duymaktır." Hiç kendi başınıza oturup -Acaba insanlar üzerinde nasıl bir etki uyandırıyorum? -İş arkadaşlarımın söylediklerine inanmam gerekiyor mu? -Bana bağlı olan ekibim dediklerimi anlıyor mu? -"Hmm aslında Ahmet Bey ben anlatırken farklı birşeylerle ilgileniyordu benle göz teması kurmadı, Ayşe hanım ise biraz ukala bir tavırla dinledi sanki" bu tarz soruların cevaplarını sormaktan ziyade o anı değerlendirerek zihnimizde anın canlandığını ve  o anı değerlendirip cevap verdiğinizi farkettiniz sanırım. Sözsüz iletişimdeki sessiz işaretler altta yatan duyguları, korku, dürüstlük, hayal kırıklığı, ilgisizlik gibi bir çok duyguyu açığa çıkartabilir. Bu nedenle ofisimizde yeni işe başlayan biri hakkında ilk yarım saat içinde bir kanı oluştururuz ve o kişi ile yakın arkadaş olup olamayacağımızı daha ilk anl...

2- İletişim Sırasında Beden Dili Açısından Yapılan 10 Hata

Bir çoğumuz kendimizi iletişim konusunda çok yetenekli görürüz ama çok basit hatalar bu yeteneğimizi örtbas eder. İletişim sırasında gerek iş yoğunluğu gerek zihinsel yoğunluk nedeniyle gözden kaçırdığımız 10 hatadan kısaca bahsedecek olursam; 1-      Göz Temasından Kaçmak: İletişim halinde  iken karşımızdaki kişi ile göz temasından kaçmak, zayıflık ve kişinin kendine olan güven sorununu işaret eder.  (Doğudaki şehirlerde karşı cins ile göz teması çok fazla kurulmaz. Göz teması flört algısı oluşturduğu için doğudaki illerde daha dikkatli davranmak gerekir.) Bu nedenle göz teması kurmak hem kişinin kendine olan güvenini hem de iletişimde samimiyetin göstergesidir. 2-      Kambur Oturmak: Koltuk ya da sandalyede otururken veya ayakta iken kambur şeklinde durmak kişide yorgunluk ve bıkkınlık algısı oluşturur. Ayrıca kendine güvenmeyen kişilerin duruş şeklidir. Bu nedenle dik durmak bizi dinamik ve kendine güvenen biri ola...