Ana içeriğe atla

17- Davutoğlu ve Zayıflık Göstergeleri

   Dışişleri bakanımız Ahmet Davutoğlu'nun dün A.B.D. Dışişleri Bakanı Kerry ile gülerken çekilen bu fotosuna bakıp tatil muhabbeti yaptığını zannetmeyin konu Gazze'de ateşkes süresinin uzatılması. (!)
   Bir süredir Davutoğlu'nun beden dili ile ilgili yazı yazmayı planlıyordum ki dün ki fotoğraflardan sonra zamanı geldiğini düşünerek yazayım dedim. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Dışişleri Bakanı olduğu 2003-2007 yıllarında beden dili açısından baskın olmasa da yaptığı görüşmelerde zayıflık göstergesine pek rastlamıyorduk. Hakeza sonrasında 2009'a kadar bu görevi devralan Ali Babacan'da da ayını şekilde çok baskın olmasa da bir zayıflık göremiyorduk.  Lakin Davutoğlu için aynını söylememiz hiçte mümkün değil. ilk iki fotoğraf dün Paris'te Gazze için yapılan ateşkes görüşmeleri diğerleri ise google da Davutoğlu Kerry yazdığımda karşıma çıkan ilk fotoğraflar. 
     İlk iki fotoğrafta Kerry eski ABD Başkanlarından Bush ta sıklıkla görmüş olduğumuz Amerikan usulu ayak ayak üstüne atma modelini kullanıyor. boyunun vermiş olduğu avantajı iyi kullanıp alanını genişleterek bacakları ile çok bariz bir hakimiyet kuruyor. Bedenlerine dikkat edersek Kerry gayet kendinden emin koltuğa sırtını yaslamış konuyor iken Davutoğlu koltuklar açılı olmasına rağmen Kerry'e doğru yönelmiş olması beden dilinde zayıflık olarak nitelendirilir. 
                                                                               (1)
(2)
     Google'dan seçmeden alınan fotoğraflara bakacakolursak: 3 numaralı fotoğrafta Davutoğlu yine Kerry'e yönelmiş ve hakimiyeti karşıya vermiş. 3. ve 4. fotoğrafta Kerry Davutoğlu'nun mahrem alan bölgesine girip eli ile ona "sen dur" der gibi yapması yine Davutoğlu açısından zayıflık göstergesidir.

(3)
(4)
     5 nolu Fotoğrafta Davutoğlu'nun mutluğuna bakar mısınız? Siyaset dünyasında görüşmeler iyi gidebilir istediğiniz şekilde sonlanmış da olabilir ama bu sizin duygularınızı dışa gösterirken kontrolü kaybedebileceğiniz manasına gelmez. Yine benzer bir durum 6. fotoğrafta var, Davutoğlu'nun Kerry'nin gözlerinin içine nasıl baktığına bakın ve hakimiyet görüyor musunuz bir düşünün.
 (5)
 (6)
     Siyasetçiler sıkı dost olabilir. Obama'da bunu görüyoruz dostu gibi davrandığı kişilerle el şakası bile yaptığı oluyor ama hiç bir zaman kontrolü elden bırakmıyor. Özellikle siyasetin bir algı savaşına döndüğü zamanımızda güçlü bir algınız yoksa malesef insanlar sizi dinlemeyecek yada umursamayacaktır. 
      Son olarak 7. fotoya bakacak olursak temel kural şudur üst-astın omuzuna dokunur ast üste dokunamaz. Az önce bahsettiğim gibi ne kadar samimi de olsanız bu tarz davranışlar sizi zayıf gösterir.  
 (7)
     Sözleriniz ve eylemleriniz arasında tutarsızlık varsa yaptıklarınız nedeniyle bir süre insanlar sizi idare etse de inandırıcılığınızı kaybedersiniz. İşid'in kaçırdığı 49  elçilik görevlisinden malesef 46 gündür haber yok ve bunun üzerine insanların paylaştığı dünyanın en kısa fıkrası ile yazıyı sonlandırıyorum. Ahmet Davutoğlu derki: "Orta Doğu'da bizden habersiz yaprak kıpırdamaz" 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

3- Küçümseme ( Kendini üstün görme )

Dikkat ederseniz küçümseme ve kendini üstün görme kavramları arasında mantıksal olarak bir fark yok. Ama gidip bir arkadaşınıza "insanları küçük görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki ile "kendini üstün görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki farklı olacaktır. Bunun nedeni zihnimiz ve egomuz sürekli karşıyı suçlu-hatalı görme eğilimdedir. Bu nedenle "insanları küçük görüyorsun" kavramı dendiğinde zihin insanlardaki hatalara odaklanıp neden küçük görüldüğümü realize etme çabasına girerken "kendini üstün görüyorsun da" suçu kendinde aramak hoşuna gitmediği için rahatsız olur. Bu nedenle küçümseme kavramını kullanıp devam edeyim.  Blog'un ilk yazısında Kate Middleton ın tablosundaki ağız şeklinden örnek verip açıklamak istiyorum. insan yüzüne orta kısmından hayali bir dik çizgi çektiğimizde çok büyük oranda mimikler sağ ve sol da ayna görüntüsü oluşturur yani eşit ifade söz konusudur. Küçümseme davranışında ise genellikle sağ dudak...

4- İletişimdeki En Önemli Unsur...

İletişim ve yönetim konusunda dünyada bilinen önemli isimlerden biri olan Peter F. Drucker derki: "İletişimdeki en önemli unsur, söylenmeyenleri duymaktır." Hiç kendi başınıza oturup -Acaba insanlar üzerinde nasıl bir etki uyandırıyorum? -İş arkadaşlarımın söylediklerine inanmam gerekiyor mu? -Bana bağlı olan ekibim dediklerimi anlıyor mu? -"Hmm aslında Ahmet Bey ben anlatırken farklı birşeylerle ilgileniyordu benle göz teması kurmadı, Ayşe hanım ise biraz ukala bir tavırla dinledi sanki" bu tarz soruların cevaplarını sormaktan ziyade o anı değerlendirerek zihnimizde anın canlandığını ve  o anı değerlendirip cevap verdiğinizi farkettiniz sanırım. Sözsüz iletişimdeki sessiz işaretler altta yatan duyguları, korku, dürüstlük, hayal kırıklığı, ilgisizlik gibi bir çok duyguyu açığa çıkartabilir. Bu nedenle ofisimizde yeni işe başlayan biri hakkında ilk yarım saat içinde bir kanı oluştururuz ve o kişi ile yakın arkadaş olup olamayacağımızı daha ilk anl...

2- İletişim Sırasında Beden Dili Açısından Yapılan 10 Hata

Bir çoğumuz kendimizi iletişim konusunda çok yetenekli görürüz ama çok basit hatalar bu yeteneğimizi örtbas eder. İletişim sırasında gerek iş yoğunluğu gerek zihinsel yoğunluk nedeniyle gözden kaçırdığımız 10 hatadan kısaca bahsedecek olursam; 1-      Göz Temasından Kaçmak: İletişim halinde  iken karşımızdaki kişi ile göz temasından kaçmak, zayıflık ve kişinin kendine olan güven sorununu işaret eder.  (Doğudaki şehirlerde karşı cins ile göz teması çok fazla kurulmaz. Göz teması flört algısı oluşturduğu için doğudaki illerde daha dikkatli davranmak gerekir.) Bu nedenle göz teması kurmak hem kişinin kendine olan güvenini hem de iletişimde samimiyetin göstergesidir. 2-      Kambur Oturmak: Koltuk ya da sandalyede otururken veya ayakta iken kambur şeklinde durmak kişide yorgunluk ve bıkkınlık algısı oluşturur. Ayrıca kendine güvenmeyen kişilerin duruş şeklidir. Bu nedenle dik durmak bizi dinamik ve kendine güvenen biri ola...