Ana içeriğe atla

18- Joe Biden - Davutoğlu Görüşmesi

  Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Beşiktaş'ta bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde bir araya geldi. Davutoğlu ve Biden akşam yemeği öncesi bir açıklama yaptı. Açıklamada iki tarafın bugüne kadarki ortak projelerinden ve iki tarafın memnuniyetinden kısaca bahsedildi ve çok güzel bir tablo çizildi. Peki, acaba ağızlar bu tarz söylemlerde bulurken bedenleri ile ne anlatıyorlardı?

  Analizini yaptığım konuşmanın videosu ( tıklayın )

  İlk giriş anında ayakta dururken ellerin kenetli olması ve Davutoğlu’nun bu şekilde konuşuyor olması, gergin veya sıkıntılı bir durumda olduklarının göstergesidir. Hatta konuşmaya bugüne kadar birçok konuda ortak çalıştık demesi ve örnekler vermesi de fikir ayrılıklarının olduğunu ama eski günlerdeki gibi yine ortak bir şeyler yapabileceğini gösterir. Konuşmanın devamın da Davutoğlu ellerini kullanıyor olsa da çevirmen konuşurken sürekli elleri kenetlemesi beden dili açısından sorunun göstergesidir.

  Biden’in daha önce yapmış olduğu konuşmalarına bakacak olursanız ellerini çok kenetleyen biri olmadığını görürsünüz ki özellikle Amerikalılar dünyada rahat tavırları ile bilinir. Biden de konuşmada ellerini kenetliyor ve sağ başparmağına sürekli sol baş parmağı ile bastırıyor.
  

  4. dakika 32. Saniyede Davutoğlu “Hoş geldiniz” dedikten sonra tokalaşma faslına geçtiğinde Biden, sol eli ile Davutoğlu’nun dirsek üstünden kolun arkasını tutması ve o şekilde tokalaşması net olarak hakimiyet kurma isteğinden kaynaklanır. Burada Davutoğlu’ da sol el ile Biden’in elinin üstüne elini koysa o hakimiyet hissini biraz kırabilirdi ama tercihini hiçbir şey yapmamaktan yana kullandığını görüyoruz.

  5. dakika 55. Saniyeden sonra Biden, Davutoğlu ile ilgili “ Tanıştığımızda Dış İşleri Bakanı idi şimdi Başbakan, ondan öğreneceğim şeyler var “ diye espri yaparken doğal haline dönüyor ve ellerini yukarı kaldırarak daha rahat kullanıyor. Kenetlenme yerini doğal hali olan açık kollara bırakıyor ve o an için rahat olduğunu gösteriyor. 

  Biden 6. dakika 15. Saniyede espriden sonra elini Başbakan Davutoğlu’nun omzuna atıyor ki bu durumda Biden’in hakimiyet ifadesini yok edecek çok fazla bir davranış sergileyemezsiniz. Bir ülkenin Başkan Yardımcısı basın açıklamasında elini Başbakan’ın omuzuna atarsa burada samimiyetten ziyade bir hakimiyet kurma isteği hakimdir diyebiliriz.

  Tokalaşma sorasında Davutoğlu elini bir saniyeden kısa bir sürede Biden’in elinin üstüne koysa da Biden, Davutoğlu’nun kolunun arkasına sanki acemi birini yüreklendiriyormuş gibi vurarak tüm hakimiyeti ele alıp yemeğe geçiyorlar.

  Rahat ve gergin olunan durumlarda beden dilini kontrol etmek gerçekten zordur. Eğer göreviniz ya da işiniz gereği insanların karşısına sıklıkla çıkmak durumunda kalıyorsanız gergin durumlardaki davranışlarınızı gözlemleyip bu davranışları yapmamaya gayret edin.

 Eğer bedeninizdeki gerginlik ifade eden davranışları ortadan kaldırabilirseniz gerginliğinizin azaldığını da fark edeceksiniz. Ayrıca beden dili uzun süreli çalışma ile ciddi oranda kontrol edilebildiği için iş hayatınızdaki başarınızı arttıracak bir uygulama olacaktır. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

3- Küçümseme ( Kendini üstün görme )

Dikkat ederseniz küçümseme ve kendini üstün görme kavramları arasında mantıksal olarak bir fark yok. Ama gidip bir arkadaşınıza "insanları küçük görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki ile "kendini üstün görüyorsun" dediğinizde alacağınız tepki farklı olacaktır. Bunun nedeni zihnimiz ve egomuz sürekli karşıyı suçlu-hatalı görme eğilimdedir. Bu nedenle "insanları küçük görüyorsun" kavramı dendiğinde zihin insanlardaki hatalara odaklanıp neden küçük görüldüğümü realize etme çabasına girerken "kendini üstün görüyorsun da" suçu kendinde aramak hoşuna gitmediği için rahatsız olur. Bu nedenle küçümseme kavramını kullanıp devam edeyim.  Blog'un ilk yazısında Kate Middleton ın tablosundaki ağız şeklinden örnek verip açıklamak istiyorum. insan yüzüne orta kısmından hayali bir dik çizgi çektiğimizde çok büyük oranda mimikler sağ ve sol da ayna görüntüsü oluşturur yani eşit ifade söz konusudur. Küçümseme davranışında ise genellikle sağ dudak...

4- İletişimdeki En Önemli Unsur...

İletişim ve yönetim konusunda dünyada bilinen önemli isimlerden biri olan Peter F. Drucker derki: "İletişimdeki en önemli unsur, söylenmeyenleri duymaktır." Hiç kendi başınıza oturup -Acaba insanlar üzerinde nasıl bir etki uyandırıyorum? -İş arkadaşlarımın söylediklerine inanmam gerekiyor mu? -Bana bağlı olan ekibim dediklerimi anlıyor mu? -"Hmm aslında Ahmet Bey ben anlatırken farklı birşeylerle ilgileniyordu benle göz teması kurmadı, Ayşe hanım ise biraz ukala bir tavırla dinledi sanki" bu tarz soruların cevaplarını sormaktan ziyade o anı değerlendirerek zihnimizde anın canlandığını ve  o anı değerlendirip cevap verdiğinizi farkettiniz sanırım. Sözsüz iletişimdeki sessiz işaretler altta yatan duyguları, korku, dürüstlük, hayal kırıklığı, ilgisizlik gibi bir çok duyguyu açığa çıkartabilir. Bu nedenle ofisimizde yeni işe başlayan biri hakkında ilk yarım saat içinde bir kanı oluştururuz ve o kişi ile yakın arkadaş olup olamayacağımızı daha ilk anl...

2- İletişim Sırasında Beden Dili Açısından Yapılan 10 Hata

Bir çoğumuz kendimizi iletişim konusunda çok yetenekli görürüz ama çok basit hatalar bu yeteneğimizi örtbas eder. İletişim sırasında gerek iş yoğunluğu gerek zihinsel yoğunluk nedeniyle gözden kaçırdığımız 10 hatadan kısaca bahsedecek olursam; 1-      Göz Temasından Kaçmak: İletişim halinde  iken karşımızdaki kişi ile göz temasından kaçmak, zayıflık ve kişinin kendine olan güven sorununu işaret eder.  (Doğudaki şehirlerde karşı cins ile göz teması çok fazla kurulmaz. Göz teması flört algısı oluşturduğu için doğudaki illerde daha dikkatli davranmak gerekir.) Bu nedenle göz teması kurmak hem kişinin kendine olan güvenini hem de iletişimde samimiyetin göstergesidir. 2-      Kambur Oturmak: Koltuk ya da sandalyede otururken veya ayakta iken kambur şeklinde durmak kişide yorgunluk ve bıkkınlık algısı oluşturur. Ayrıca kendine güvenmeyen kişilerin duruş şeklidir. Bu nedenle dik durmak bizi dinamik ve kendine güvenen biri ola...